10 Ara 2006

Kınalı Kuzular

Hikaye
Cepheden kötü haberler gelmektedir. Şehit sayısı arttıkça daha çok asker gerekmekte ve askere alınma yaşı 18’lere kadar düşmektedir.Hasan’ın köyü çok şehit veren köylerden biridir.

Hasan’ın yaşı küçük olduğundan ve ailede başka erkek çocuk bulunmadığından yasal olarak askere gitmeme hakkı vardır. Babası bir şehittir ve ablasının kocası, eniştesinden hala bir haber yoktur.

Bir yandan bu duygular onu askere çağırırken ve geceleri kabus haline gelirken, diğer yandan sevdiği kız Melek’le bir gelecek hayali kurmadan edemez. Kalma ve
gitme kararı kendisine aittir. Bu ikilem onu çok rahatsız
eder. Ama o kararını gitmekten yana kullanır.

Hasan’ın annesi Akça Kadın yavrusundan ayrılmak
istemeyen ama vatan için gerekirse evladını kurban
etmekten kaçınmayacak kadar cefakar bir Türk kadınıdır.
Hasan’ı askere uğurlarken Hasan’ın saçlarını kınalar.
Hasan ve daha sonra cephe arkadaşları ve komutanları buna bir anlam veremez. Hatta, bu durum zaman
zaman bir espri konusu bile olur.
Hasan diğerlerine göre hem yaş hem de fizik olarak
daha ufaktır. Ama kendini sevdirmeyi başarır ve cesareti
parmakla gösterilir hale gelir. Cephede Anadolu’nun dört
bir yanından gelen yiğitlerle tanışır. Hepsi, kendi
memleketinde sıradan biri iken burada kahramana
dönüşürler.

Son saldırıda Hasan ve arkadaşları şehit olur. Hasan’ın
kınasını yadırgayan komutan kurtulur ve Akça Kadın’ın kına
olayını açıkladığı mektubu okur. Mektupta Akça Kadın,
kınanın üç şeye yakıldığını söyler:


Kurbanlık koyunlara, Allah’a kurban olsun diye; Evlenen kızlara, kocasına kurban olsun diye; Askere giden
gençlere, vatanına kurban olsun diye...

Hiç yorum yok: